hesabın var mı? giriş yap

  • roma'da yemek yediğimiz minik bir restaurantta arkadaşıma "burda herkes türke benziyor. şu arkandaki adama bak, bildiğin allaaan konyalısı" dememle birlikte adamın masaya gelip "aaa siz de mi konyalısınız yoksa?" demesi. kibarlığıyla ezmesi, kemkümlerime ve bize her yer konya gibi salak bir espiriyle sıvamama bile gülmesi.

    italya denince aklıma yerin dibine girdiğim bu sahnenin gelmesi çok acı.

  • beynimizi soğutmak için esniyormuşuz, uykumuz geldiği veya uyanamadığımız için değil ancak gene de şöyle bir bağlantı kurulmuş uyumadan önce, uyandıktan sonra ve stresli durumlarda beyin sıcaklığı yükseliyormuş, yaklaşık vücut hacmimizin %2 sini kaplayan beynimiz, enerji tüketimimizin de %20 sinden sorumlu, yoğun faal olduğu durumlarda beyin sıcaklığı yükselince, kişi derin ve fazla nefes alma gereksinimi hissediyor böylece alınan hava, burun ve ağız boşluğundan -çeperleri ön beyinle doğrudan bağlantılı olan kan damarı ağlarıyla kaplıdır- geçerken damarlardaki kanın sıcaklığını değiştirip, beynin soğumasına yardımcı oluyormuş.
    empatik bir davranış olan esneme, otistik bireylerde, psikopatlarda, şizofrenik kişilik bozukluğu yaşayan kişilerde ise hiç görülmüyor.

  • tayfun merhaba,

    tanışmıyoruz seninle, yinede bişey sorucam. arkadaş listende maksude diye bir kız gördüm. bu kızın çıktığı var mı acaba? sakıncası yoksa telefonunu alabilir miyim? yanlış anlamazsan, ben beğendim onu:) niyetim kesinlikle kötü değil. arkadaş listeme bakarsan zaten böyle bir insan olmadığımı anlarsın. %70'i kız.

    saol

    mustafa

  • hodri meydan, hepsini kayıt altına al bakalım. 20 30 milyonluk camialara gider yapmaya senin bile maçan yemez reis.

  • dergi için net tutarsızlıktır. peygamberler ile ilgili karikatürleri "ifade özgürlüğünün sınırlarını test etmek için" bastıklarını belirtmişti dergi yönetimi. böylece ifade özgürlüklerinin sınırının paranın yettiği yere kadar olduğunu öğrenmiş olduk. kovulan maurice sinet'in dergiye dava açtığını ve kazandığını belirteyim.

  • konusanlarina çok entel ve bilimsel bir hava verir. atina'da kafasi kasketli (bayagi bizim bildigimiz çiftci kasketi) seyyar bir muz saticisi bana "penta, heksa" vs. diye para üstü sayarken "kim bilir ne biçim geometri biliyordur bu adam" diye geçmisti aklimdan.

  • (bkz: house m.d.)

    oyunculuk filan zor olduğundan değil. yemez türk izleyicisi böyle durumları. ''ne dokunuyosun lan karıma'' diye doktor dövüp hastane yıkıp döken insanların yaşadığı bir ülkede ev aramaktı, hastalarla kuul konuşmalar yapmaktı, taşak geçmekti filan yemez.

    house 2. bölümde ağzı elinde istifa eder, 3. bölümde final yaparlardı.

    0.

  • siyaset ve buna bağlı olarak diplomasi yeteneğidir.

    osmanlı beyliği batı sınırlarındaki küçük bir uç beyliği olarak anadolu topraklarındaki diğer beyliklerin çekişmelerinden biraz uzak kalmıştır. aslında bu biraz da bilinçli bir tercihtir. osmanlı'nın hem ekonomik hem de askeri olarak büyümesi için yeterli bir nüfusu yoktu. az bir nüfusa sahip olan bir beylik olarak kendilerinden daha kalabalık olan beyliklerle savaşmak kısa vadede olmasa da orta vadede direkt yok olmak anlamına gelirdi. bu sebeple farklı bir yol izleyip müslüman olmayan bir devletle savaşarak (bizans) cihat ve gaza güdüsüyle topraklarına insanların gelmesini sağladılar. tabii ki bu ağırlıklı olarak osman bey döneminde geçerliydi.

    orhan bey döneminin başlarında da aslında bu politika devam etti. bursa ve iznik alındı, anadolu coğrafyasından bizans atıldı. fakat boğazın öte tarafına geçmek lojistik ve donanma yeteneği ister. osmanlı'da bu yetenekler yoktu. aynı zamanda bizans'ta da imparator değişmişti. tahta yeni çıkan vi. ioannis kendisine yönelik olan isyanları bastırmak ve sırp tehlikesinden korunmak için osmanlı'dan yardım istedi. tabii ki bu osmanlı'nın aradığı şeydir. böylece trakya topraklarına geçip araziyi tam olarak öğrenecek, fetih yollarını ve alınması gereken kaleleri öğrenecek, zayıflıklarını ya da güçlerini bilebileceklerdi. üstelik nüfuz olarak da büyüyeceklerdi. yardım talebini kabul ettiler. hatta ilişkiler o kadar iyiydi ki bunu resmileştirmek için bizans imparatoru'nun kızı ile orhan bey evlendirildi ve orhan bey bizans imparatoru'nun damadı oldu. bunun dışında çimpe kalesi de bizans tarafından osmanlı'ya verildi. bu osmanlı'nın trakya'daki ilk topraklarının tek bir ok atmadan, asker kaybetmeden eline geçmesi anlamına geliyordu.

    ilerleyen süreçte bizans'taki karışıklar devam etti. böylece bizans'taki taht kavgalarına müdahale etme bahanesiyle osmanlı'nın trakya'da genişlemesi sürmüştür.

    tabii ki diplomasi sadece batıda işe yaramadı. mesela osmanlı, kendisinin en ihtiyaç duyduğu donanma konusunda çok ileri bir beylik olarak karesioğulları beyliği'ni beylikte yaşanan kargaşalardan faydalanarak savaşmadan ele geçirdi (1360). karamanoğulları'nın saldırılarından bunalmış olan hamitoğulları beyliği'nin topraklarının büyük kısmını para karşılığı satın aldı (1374). bunlar dışında i.murat'ın oğlu bayezid ile kızını evlendiren germiyanoğulları beyliği'nden de çeyiz olarak toprak aldılar (1381).

    sonuç olarak osmanlı sadece savaşarak büyümemiştir. diplomasi ve siyaseti de kuruluş döneminde oldukça etkili kullanmıştır. böyle yaparak hem nüfusunu hem de nüfuzunu arttırmış, hem de kaynaklarını asıl ihtiyacı olan yerlere harcayabilme şansına kavuşmuştur. diplomasi ve siyasetin önemi açısından başarılı bir örnektir gerçekten.