erkeklerin zeki kadın sevmemesi

• katılmıyorum. zira ben zeki kadına bayılırım. ama zeki kadınlar bana bayılmıyor. çünkü gerizekalıyım.
• zeki erkek: zeki kadın sever.
  esasen kadın erkek fark etmez, ortalamanın üstünde bi zekaya sahip olan herkes, iletişim kurup hayatına sokacağı insanda biraz da olsa zeka kırıntısı arar.
  ''bebeyim erkekler zeki kadınları sevmezler'' diye bi tatava çıkmış gidiyor, nedense kaşarlığı paçalarından akan varoş dilberlerinin dilinde bu laf.
  her mutsuz salağın, mutsuzluğunu yüksek iq suna bağlaması gibi bi şey.
  moda oldu amk zaten. mutsuz ve yalnız bi kadınsan kesin çok zekisin ondan öyle. bi de hasbelkader kariyer filan da yaptıysa o yalnız ve mutsuz plaza kadını, yarrağı yedik.
  ''çok zekiyim ve güçlüyüm erkekler beni kaldıramıyor o yüzden'' hayat sloganın haline gelmişse, git bi psikoloğa görün.
  zeka iten değil, çeken bi şeydir. seksidir.
• dünyalılar merhabalar az sonra tozu dumana katacağım o nedenle tedbirinizi alın başlıyoruz.
  
  çoğunuz beni tanıyorsunuz söyleyeceklerimi beynimde demlemeden konuşmam, konuştuğum zaman da kim ne diyecek kimin canı yanacak diye zerre kadar düşünmem. insanları genellerim, genellemenin gücüne ve insanın kategorilendirilebileceğine gönülden inanırım. zira 1184 yıldır dünya denilen gezegende mahsur durumdayım ve sıkıntıdan ölüyorum. sizi izlemek ve bunu kendi gezegenime raporlamak dışında beni eğlendiren bir şey de yok.
  
  konu hakkında daha önce de görüş bildirdim ancak detaylara inmediğim için sığ tartışmanıza bir son veremedi. şimdi hatamdan dönüyor insan aklına yakışan derinlikte bir cevap ortaya koyarak umarım sonsuza kadar başlığı terk ediyorum. benden sonra hala konuşmaya devam ederseniz bunu da raporumda sizin dingilliğinize yoracağım.
  
  her neyse mevzuya dönersek zeka tartışmasız olarak evrendeki en estetik ve çekici özelliktir. bunun erkeği, kadını, eşcinseli, aseksüeli yok. bir insan zeki ise seksidir. hem de öyle "ay o da zeki işte" cümlesindeki gibi acımayla karışık bir seksilikten de bahsetmiyorum. bildiğiniz kapı gibi el ayak titretecek kadar seksilikten bahsediyorum.
  
  sizin söylediğiniz gibi erkekler zeki kadınları sevmiyor olsaydı mesela, şimdiye kadar şu cümleyi en az bir kez duymuş olurdum ben.
  
  -abi bir hatunla tanıştım kız hoş ama zeki biraz.
  
  yahut şunu;
  
  -zeki lan bu kız olmaz bununla.
  
  ancak 2.4 milyon erkek arkadaşımdan biri bile bugüne kadar zeka nedeniyle şikayetçi olmadı. hatta bırakın şikayetçi olmayı zeki olduğu için bir kadına aşık olan tonla tanıdığım var. zaten aksini düşünmek akıl alacak iş değil. daha önce değindiğim gibi gerçek zeka görüldüğü anda insana çarpan spot ışığı gibi bir şeydir. o varsa geri kalan her şey sessizleşir, fonda kaybolur, önemini yitirir.
  
  gelelim zurnanın asıl zırtladığı yere.
  
  peki durum buysa burada kadınların böyle bir şeyi iddia etmelerindeki neden nedir. asıl derin mesele burada. az sonra anlatacaklarımı başka yerde konuşursanız sizi bulur işaret parmağımı dudaklarınıza bastırmak suretiyle şşşşşş diyerek tepkimi gösteririm. bana bunu sakın yaptırmayın. kadınların, erkeklerin zeki kadınlardan hoşlanmadığını iddia etmesinin iki temel nedeni var. birincisi ve en barizi elbette insan egosunun aptal olmayı kabul edememesi. neredeyse herkes kendisini zeki zannediyor. gerçekte bariz aptal olanlar bile kendi ufku ile kendini değerlendirme açmazında olduğundan kendini gayet zeki hissediyor.
  
  bunun evrimsel bir sebebi var elbette. aptal olduğunun samimiyetle bilincinde olan bir canlının üremesi ve hayatta kalması için gerekli hamleleri yapabilmesi mümkün değil. aptal olma farkındalığı insanı öz güvensiz ve hamlesiz hale getirmeye çok müsait. bu nedenle belki doğal seçilimle, belki seksüel seçilimle zaman içinde aptal olduğunun farkında olanlar gen havuzundan atılıp silindiler. geriye kendini zeki sanan sizler kaldınız. zeki olduğunuzu sanmanız işe yarayan bir karakter özelliği ve sizi hayatta tutuyor, onu sevin.
  
  ikinci ve aynı kökenden dallanan sebep ise zekanın ne olduğunun bilinmemesi. direkt olarak zekayı ölçecek bir cetvel halen elimizde olmadığından herkes kendine uyan zeka tanımı ile konuyu evcilleştiriyor. şunu çok iyi anlamanızı istiyorum, insan egosunu korumak için sık sık normları eğip büker. mesela içinde olduğu ve kabul ettiği kültürü yahut ahlak anlayışını evrensel doğru kabul edip zeka ile özdeşleştirir. bunu yaparken kendi kültürü ve normalleri dışında kalan herkesi aptal ve yanlış olarak kodarken kendi gibileri ve çok büyük oranda içinde büyüdüğü çevreyi yüceltir.
  
  bu benzerlerle birlik olma davranışı sosyal bir canlı olan insan türünün sürü halinde hareket ederek güvende kalma güdüsünün önemli sonuçlarından biridir. kontrol edilemeyecek farklılıkları sürüden aforoz eden ve yalnızlaştırmakla cezalandıran bu içgüdüsel tavır, uzun vadede herkesi öngörülebilir anlaşılabilir halde tutan görünmez bir sopaya dönüşür. kimse sürüden farklı davranmaya cesaret edemez. topluluğun en azından davranış düzeyinde bir arada olmasını sağlar.
  
  peki bunun konumuzla ne alakası var derseniz şöyle açıklayayım; kadınlar içgüdülerinde yatan bu kodun farkında olmamalarına rağmen kodun gereğini yerine getiriyorlar aslında. mesela kendisi seks yapmamayı tercih eden bir kadınsa, seks yapanları salak kendisini zeki olarak sınıflandırıyor. seks yapan hemcinsleri erkekler tarafından kendisinden fazla tercih edilirse sonuç çok basit oluyor elbette kadınımız açısından. erkekler aptal kadınları seviyor. benim gibi zeki bir kadını tercih etmiyor.
  
  konu seks yapıp yapmamak değil elbette. anlatmaya çalıştığım şey bireylerin kabul ettikleri zeki insan davranışlarının çok küçük bir kitleyi içine alması. vurucu ve rahatsız edici olduğu için özellikle bu örneği seçtim. yoksa moda anlayışının farklı olması da aynı sonuçları yaratır, kitap zevki de, yemek yapma becerisi de. mesele benim gibi olanlar ve olmayanlar arasındaki farkın zeka ile kolayca ilişkilendirilebiliyor olması.
  
  oysa bir insanın bir başka insanı sevmesinin yahut sevmemesinin milyon tane sebebi olabilir. egomuzu korurken salakça bir argüman üretip buna kitleler halinde inanmak ancak insan kadar aptal olmayı gerektirir. yoksa evrensel anlamı ile zekanın itici bir özellik olması mümkün değildir. galaktik birliğin kabul ettiği tanımıyla zeka "veriyi sorgulayıp işleyerek düşünce biçiminde bile olsa özgün üretim yapabilme becerisidir." bunun en saygın hali veriden kuramlar çıkarabilmektir. en basit hali anlamayı sürdürmektir.
  
  bu meziyetlerin itici olması bilinen evrenlerin hiçbirinde mümkün değildir. gerçekten zeki iseniz milyar insanın içinde bile tercih edilir, saygı görür, sevilirsiniz. tekerlekli sandalyede tek uzvunuzu bile kıpırdatamayacak kadar engelli de olsanız dünyadaki her insan adınızı bilir, sizi sonsuza kadar anar ve sever. bırakın itici olmayı, insanın kendinde en güvenebileceği şey gerçek zekadır. zeka yaşlanmaz, estetikliğinden bir şey kaybetmez, ömürsüzdür. erkekler de kadınlar da gerçek zekayı gördüklerinde etkisini uzun süre üzerlerinde taşırlar.
  
  şimdi geldiğimiz noktada biliyorsunuz ki kastettiğiniz şey zeka değil. siz zeki olduğunuz için sevilmiyor değilsiniz. sizin yerinize tercih edilen kişi de aptal olduğu için tercih ediliyor değil. hatta çok büyük ihtimalle zeki de değilsiniz. yaptığınız şey özetle tercih edilmeme sebebinizi egonuzu korumak için pozitif bir hale getirmek. tercih edileni (öteki kadın) ve tercih edeni (esas adam) de aptallıkla işaretleyerek sürünüzden aforoz etmek.
  
  sizi kınadığımı düşünmeyin, ben insan olsaydım ben de aynısını yapardım. çünkü bu tarz sığ ama pratik çözümler kısa ömrünüzde size çok fazla psikolojik fayda sağlıyor görüyorum. iç dengenizi farkında olarak yahut olmayarak bu tarz sigorta devreleri ile koruyorsunuz ki bu da mantıksız değil. ancak sonuçta gerçeği bilmenin ve onun içinden geçerek ayağa kalkmanın da kendine göre artıları olduğunu düşünüyorum. biraz daha ağrılı ama uzun vadede daha gelişmiş canlılar olmanın yolunun kendini kandırmaktan ziyade olanları acı da olsa bilmekten geçtiğini söylemek zorundayım.
  
  erkekler zeki kadınları seviyorlar.
  kadınlar zeki erkekleri seviyorlar.
  
  sizi sevmemelerinin sebebi başka.
• revize 1:
  -çirkin akıllı kadın sevmezler.
  
  güzelsen beynin yoksa da giderin var.
  güzel ve de akıllıysan korkma yürü.
• züğürt tesellisidir.
  
  zeki olduğunuz için değil, sizi sevmediği için sevmiyor. kendinizi kandırmayın.
• herkes capi kadar sever.
  
  aptalsan, aptal seversin.
• kendime zeki dersem, kendini zeki sanan bir ahmak durumuna düşmekten korkuyorum fakat üzülerek, katılacağım bir önerme bu.
  
  erkekler yaman kadınların ağzının içine bakıyor. zekayla bunu karıştırmayalım.
  
  bilinçli mi desem buna, farkındalığı yüksek mi desem... erkekler beni sevmiyor, sevemiyor.
  
  yemiyorum çünkü. (yok öyle değil, fesatlık yapma hemen)
  
  aldatıldığım zaman bile " piç kurusu" filan diyip bağırmak yerine dostluktan bahsetmiştim, aptal yerine konmanın canımı acıttığını anlatmıştım. bu ihanet, sevgililik müessesesine değil, muhabbetimize ihanetti. çok canım acıdı. ama adamın beklediği tepki bu değildi. cam çerçeve indirip, hisli şarkılarla göndermeler yapsam daha iyiydi belki.
  
  beni fakbadi yerine koyan adama, aslında beni sevdiğini ama tam bir dönek olduğunu söyledim. ciddi sorunları var. benimle olmadığı için değil tabii. yani götüne tekmeyi yiyen kezbanın bok atması demeyelim. gerçekten erkeklerden daha açık ve zekice bir iletişim bekliyorum.
  
  kadınlar komplike, erkekler basit düşünür gibi şeyler bana biraz klişe geliyor açıkçası. erkekler neden geliştirmesin kendini? neden daha akıllıca tepkiler vermesin?
  
  hormonlar zorluyor buna bazen, biliyorum. yani aşağıda çadır kurulunca, nöronlara enerji kalmıyor pek. yine de yapabilirsiniz be!
  
  zeki kadın demesek mi acaba buna? politik davranmayan kadın mı demeli?
  
  her şeyi vurdum erkeklerin yüzüne. müsaade etmedim beni kandıracak sözler söylemelerine. hoşuma gitse bile durdurdum iltifatlarını. çünkü boşlar. ilk tanıştığın gün birine evlenelim diyorsan, benim gözümde çükün dümeni ele geçirmiştir. yani dümen olmuştur aslında. tasarım da uygun. neyse işte. bu adama "ayyy sahiden evlenicen mi benle" diyip hülyalara dalamıyorum. kibarca bsg diyorum.
  
  yüzeyselliğe hiç tahammülüm yok. fanatik futbol sevici bir adama direkt dudak büküyorum.
  
  ha ben neyim? bok muyum? kuş mu konduruyorum? aşırı bilimsel çalışmalarım mı var da adamlar benden zekam yüzünden nefret edecek?
  
  yok tabii ki öyle bir şey.
  
  fakat zorlanıyorum erkeklerle konuşurken. "erkekler" kümesi gibi bir klişeyle de kimseyi harcamak istemem, çok ayıp. sadece yüzde 90-95'iyle konuşurken ruhum daralıyor. aşırı boş ve yüzeysel geliyorlar.
  
  e o adamın da benden sıkılması, beni sevmemesi çok doğal aslında böyle bakınca.
  
  öf.
• erkeğin zekası ile ilgili bir tercih. aslında cinsiyet ayırmaya da gerek yok, zeki insan toplumu rahatsız eder. olay aslında bu. zeki insan sorgular, isyan eder. böyler bir tip de hiç kimsenin işine gelmez.
• bu kadar entry arasında aradığımı bulamadığım tespit.
  
  erkek tabi ki sevmez, severse nolur çünkü biliyor musunuz?
  
  bu zeki kadınla evlenir,
  bir çocukları dünyaya gelir.
  bu kendini zeki zanneden adam, çapkınlıktan hovardalıktan elini ayağını çekmez,
  yakalanır, boşanılır,
  zeki kadın çocuğun nafakasından adamın götündeki dona kadar herşeyi alır, 40 yaşlarında dımdızlak maaş'ın 8 bölü 5'ini o zeki kadının makyaj malzemesine nafaka olarak ödemek zorunda kalır.
  
  halbuki bizim zeki erkeklerimiz napar?
  salak kadın bulur, canı istedi mi koyar kıçına tekmeyi ardına dönüp bakmadan yenisini bulmaya başlar.
  erkek dediğinin vurduğu yerde gül biter diye saçma sapan deyim üretir.
  
  erkek kendinden zeki kadını sevmez,
  erkek kendinden çok para kazanan kadını sevmez,
  kendinden uzun kadını sevmez,
  kendisinden gösterişli kadını sevmez,
  toplum normlarına göre erkek herşeyin lideri olduğu için kadın-erkek eşitliliğini kabul etmez.
  mal mal hayat geçirip kadınlardan daha az yaşar,yitip gider.
  
  böyle zihniyetli hemcinslerimi sikeyim afedersin.
• ıste bunlar hep onyargi. memesi varsa sever, niye sevmesin ki. meme onemli ama bak.