• antalya kaleiçine açtıkları yerde yasak ve alakasız olmasına rağmen nargile servisi yapan işletme.
  • aşk ve para albümünden tatlı bir kesmeşeker şarkısı.
  • 1962 den beri devam eden sokak lezzetleri kokoreç ve midye tavası harika olan tek adrestir.
  • güncel olarak yarım ekmek kokoreçi 36 tl’ye satmaktadır.
  • hayki'nin groovypedia stüdyosunda söylediği yapıt.

    --- spoiler ---
    neden? bir anne bağırıyordu neden?
    öfkezi kan kırmızı, her bedduaya bedel,
    vurulmuş başından kavgası, nasıl yanmasın?
    karayağız bir at öldü, aldı kaldı; ethem

    sorma!
    bir sokakta yol kestiler zorla,
    halkı için koşan bir çocuğu darp ettiler sonra
    sorma!
    belki bir hayali vardı, rengi masmavi,
    tekrar ölür müsün desen korkmaz ali ismail

    bir cana göz dikip ecel kılığa girdiler vakit;
    kör gece, bir kara yolda üstüne sürdüler
    yere düştüğünde yumruğu sıkık
    ve çatıktı kaşı 20 idi yaşı, mehmet ayvalıtaş'ın!

    haziran üçtü, düşlediği barıştı
    istediği hürriyet, bu da; işlediği bir suçtu
    senin bilmediğin bu can benim demez verirdi
    abdullah mertti, çünkü abdullah cömert'ti
    --- spoiler ---
  • fazla sakatat yiyen bir tip değilimdir. ama kokoreç falan denirse tek tercihim.bu işin temiz yapılması lazım. tercihim bu yüzden, bu marka olur. diğerlerinin ne olduğu belli değil.
  • güncel olarak yarım ekmek kokoreçi 62 tl'ye satmaktadır.
  • yaklaşık 5-6 yıl aradan sonra sözlerini yazmaya ilk cesaret edecek şahıs unvanı ile; aşağıdaki şarkı sözlerini aktarmaktan gurur duyacağım hadise şarkısıdır.

    ayrıca herkes bok atmış ama; hadise belki bu şarkıyı bold pilota yazdı.. nereden bileceksiniz?

    --- spoiler ---
    şampiyona şeker geliyor geliyor
    şampiyona şeker geliyor
    yıldızı var başında başım mı dönüyor
    şampiyona şeker geliyor
    şampiyon

    bir kader var bilemiyoruz
    mucize saklı göremiyoruz
    arkadaşlar dalga geçti
    bakışını gördüm dans ederken

    adını yazdım silemiyosun
    sıkı sıkı tuttum gidemiyosun
    elime düştün yavrucuğum
    git desem de zor gidersin

    aşk tutukladı kalbimi
    zil çaldırdı eteklerimi
    sen şahane gelen
    dur yapma kimsenin canını yakma

    şampiyona şeker geliyor geliyor
    şampiyona şeker geliyor
    yıldızı var başında başım mı dönüyor
    şampiyona şeker geliyor
    şampiyon

    şampiyona şeker geliyor geliyor
    şampiyona şeker geliyor
    yıldızı var başında başım mı dönüyor
    şampiyona şeker geliyor
    şampiyon

    adını yazdım silemiyosun
    sıkı sıkı tuttum gidemiyosun
    elime düştün yavrucuğum
    git desem de zor gidersin

    aşk tutukladı kalbimi
    zil çaldırdı eteklerimi
    sen şahane gelen
    dur yapma kimsenin canını yakma

    şampiyona şeker geliyor geliyor
    şampiyona şeker geliyor
    yıldızı var başında başım mı dönüyor
    şampiyona şeker geliyor
    şampiyon

    şampiyona şeker geliyor geliyor
    şampiyona şeker geliyor
    yıldızı var başında başım mı dönüyor
    şampiyona şeker geliyor
    şampiyon

    şampiyon

    şampiyona şeker geliyor geliyor
    şampiyona şeker geliyor
    yıldızı var başında başım mı dönüyor
    şampiyona şeker geliyor
    şampiyon

    şampiyona şeker geliyor geliyor
    şampiyona şeker geliyor
    yıldızı var başında başım mı dönüyor
    şampiyona şeker geliyor
    şampiyon
    --- spoiler ---
  • orijinal adı the abysmal brute olan ve okuyunca bu işte bir terslik var derdirten jack london novella'sı

    nasıl mı? gelin biraz bunun üzerine konuşalım.

    şimdi bu kitapla ilgili konuşmadan önce bazı elzem bilgileri vermek gerekiyor. öncelikle jack london bu kitabı 1910 senesinde yazmaya başladı ve kitap 1913 senesinde basıldı.

    bunu özellikle söylüyorum çünkü burada dikkat etmemiz gereken önemli bir detay bulunmakta.

    1910'da jack london 26.000 dolara california glen ellen'da sonoma dağının doğu yamacında 4 km karelik bir çiftlik satın aldı. çiftliği satın aldıktan sonra yavaş yavaş yazarlıktan uzaklaşmaya, tabiri caizse ense yapmaya başladı. 1910'dan sonraki edebi eserleri daha çok ticari amaçlıydı. yani çiftliğe kazanç sağlama ihtiyacıyla yazılmışlardı. zaten jack london çiftlik hayatına iyice alıştıktan sonra, çok az sayıda eleştirmen onun eserlerini ciddi olarak inceleme gereği hissediyordu ki jack'in artık çaba göstermediği ortadaydı.

    o zamanlar jack london çiftlik hayatı sürüyor ve başarısız ticari hamlelerle bu hayatın tadını çıkarıyordu. çiftlik bir yandan para kaybediyor, jack london ise gerekli parayı bulmak için kitap yazmaya devam ediyordu. işte şampiyon da jack london'ın keyif yaptığı bir dönemde kaleme aldığı bir eseridir ve yapısındaki özensizliği okuyucusuna hissettirmektedir.

    jack london "eşimin yanında, çiftlik bana dünyanın en güzel şeyi olarak gözüküyor." diyerek çiftliğin başarılı bir ticari girişim olmasını ister. yazarlık jack london'a göre yazarlık daha sonraları anlamını yitiren bir ticari girişim gibiydi; "bana ait olan the beauty ranch'ten (beyefendinin çiftliğinin adı) başka bir amaç için yazmam. muhteşem mülküme bir ya da iki dönüm eklemek dışında bir amaçla kitap yazmam." diyecek kadar da ileri gitmişti kendisi.

    peki size bu bilgileri neden verdim? bu kitap jack london okumaları yaparken karşıma çıktı ve es geçmek istemedim. kitabı hevesle satın aldıktan sonra okumaya başladım ve ilk başlarda onu jack london'ın erken dönem işlerinden biri zannettim. daha sonra kitap üzerine bir araştırma yaptım ve kitabın aslında jack london'ın acemilik eserlerinden biri olmadığını fark ettim.

    bu eser kesinlikle ticari kaygı amacıyla yazılmış bir eser.

    romanın baş kişisi pat glendon'u incelediğimiz zaman ise ortaya başka bir hikaye çıkıyor.

    pat glendon, yabanda yetişmiş bir adamdır ve bir zamanlar kendisiyle aynı adı taşıyan babası tarafından boksör olarak yetiştirilmiştir. olağanüstü yetenekli, ahlaklı ve güçlü bir adamdır. bir taraftan ringe çıkıp döneminin en iyi boksörlerini yere sererken bir taraftan da üniversiteye giderek ders dinleyen, öğrenmeye meraklı bir gençtir.

    bu özellikler size tanıdık geldi mi?

    tipik bir jack london protagonist'i; şiddet ve edebiyatın iç içe olduğu saf bir benlik. balyoz gibi yumruklara sahip azman bir genç ancak edebiyat, felsefe ve fotoğrafçılık düşkünü.

    jack london, bildiğiniz üzere, boks yapmayı seven bir adamdı. bu kitabında da boks dünyasının kirli çamaşırlarını ortaya dökerek, maçların arkasındaki yozlaşmışlığı eleştiriyor. ancak kitap kelimenin tam anlamıyla jack london'ın okuyucusunu alıştırdığı niteliklerden yoksun.

    kitabın baş kişisi pat glendon'un martin eden'ın öncüsü olduğunu düşünürken, aslında sadece satış garantisi taşıması için martin eden'dan esinlenilmiş yamalı bir bohça olduğunu görmek beni üzdü.
hesabın var mı? giriş yap